14 Mayıs 2010 Cuma

İşte at eti yazarları

istanbulda biri: rakıyı çok seviyor. birayı da çok seviyor. şarap desen hastası. tekila olsun viski olsun yatıya gider. bazen rakıyı biraya katıyor. üstüne şarap içiyor. olmadı viskiyle devam ediyor. bazen viskinin içine şarap katıyor. başka bardakta rakı yudumluyor. böylesine hayvanat bir insan. aslında yazı yazmıyor pek. tutarsızlıkta sınır tanımıyor. çok seviyorum dediğini ertesi gün tanımıyor. iç çamaşırlarının hepsi çok kaliteli. ama rakı sofrasında apış arasından tutup yırtıyor bu çamaşırları. en büyük eğlencesi bu. hesap vermekten nefret ediyor. yanında takılırsanız lokantadan koşarak ya da büyük bir tedirginlikle çıkmanız gerekir. kimin malını kime satıyorsunuz lan mantığında biri. (bence haklı) hiç televizyon izlemiyor. bazen izliyor o da televizyon kapalıyken.(ondan çok korkuyorum)kendini çok beğeniyor. halbuki başını alıyor. bildiğin her taksime çıktığında "sikemedik ama eğlendik" diyip eve dönüyor.(ya ne olacağdıı yarraaaaaamm)(burda gönderme yaptık) arkadaşlarını çok seviyor. balık yemeye bayılıyor. hele açık havada olursa. balıkları götüne bile sokar. o kadar çok seviyor ki balık yemeyi neyse daha fazla anlattırmayın bana.


devam edecek..