12 Eylül 2010 Pazar

organik


portakala bakıyorum örneğin..ağaçta duruyor öylece. sulu sulu acayip lezzetli bi meyva. hastasısın işte sen de hiç traş yapma.. elma var diğer yandan...kötürtt die ses geliyor ısırınca.. sular fışkırıyor her yanından.. muzu, çileği falan anlatmıyorum daha. anladın sen ne dediğimi.. ee yavrum bunları geçtim..fasulye var zeytinyağlı..bol yaz domatesi ile yapılmış. pırıl pırıl parlar karşıdan üstü...2 diş sarımsak soyarsın yanına..bir somun ekmek götürürsün yanında..ekmek demişken hani böle parmağını bastırırsın da üstüne çıtrrççtt diye ses gelir...içi yumuşacıktır ama o da ayrı bi olay.. ee bebeğim hadi bunları geçtim. bu amuha koduum kuzusu, danası, antrikotu var..mangal yakarsınız da hani bi tane daha fazla yiyim pirzoladan diye mangala bakar kalırsın sinsice uzaktan.. ee bunun sütü var, kaymak bağlar, üstünee balı dökersin de içersin sıcacık dünyanın en huzurlu insanısındır artık sanki.. al.. bal da var dinine yandığımın.. yazdıkça bitmio.böle bi cömert bu toprak.. bal ne olum? böle manyak bişi olabilir mi? arı lan bu..
ee yavrum söylemeden edemeyeceğim...bu geçmişini siktiğimin lüferi,palamutu,barburunu,kalamarı karidesi var..yedikçe doyamıyosun..

daha çok şey var..hepsini sayıcam olum. dünyada neler var hepsini yazıcam buraya

anladın mı sen şimdi ne dediğimi?

anlamadın tabi nereye anlıycan?

anlıyo musun olum?

anlamıyorsun sığır pezevenk.

yiyin birbirinizi ipneler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder